Hedefler/Çözümler

Hukuk, yargı, adalet:

Yargı bağımsızlığı ve yasama, yürütme, yargı arasındaki güçler ayrılığı ilkesi yeniden uygulanacak.

Anayasanın 138. maddesine uyulması konusunda tüm önlemler alınacak, bu maddeyi ihlal edenlere yönelik, suçun mahkeme kararıyla sabit olması durumunda, ağır cezai yaptırımlar uygulanacak. Bu doğrultuda ceza yasasında yasal düzenlemeler yapılacak.

Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu ayrı olacak. Adalet Bakanı bu kurulların iç işlerine karışmayacak. Hakimler Kurulu, Savcılar Kurulu ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin hükümet ve yürütme organları tarafından atanmasına son verilecek. Bu organların mutlak özerkliği ve bağımsızlığı sağlanacak.

Demokrasinin demokrasiyi ortadan kaldırma hakkı olmadığı gerçeğinden yola çıkılarak, anayasayı ve siyasal partiler yasasını ihlal eden, anayasada ifade edilen demokratik, laik, sosyal hukuk devletini ve anayasal düzeni yıkma girişiminde bulunan sözde “siyasi partilerin” ve sözde “sivil toplum kuruluşlarının” kapatılması ve bu sözde “siyasi partilerde” ve sözde “sivil toplum kuruluşlarında” yönetim kademesinde bulunanlara ömür boyu siyaset ve sivil toplum hizmeti yasağı getirilmesi sağlanacak, bu yönde yasal düzenlemeler yapılacak.

Halkın egemenliğinin ve temsiliyet ilkesinin gasp edilmesi anlamına gelen, hukuka aykırı biçimde belediyelere kayyum atanması uygulamasına son verilecek.

Anayasanın aşağıda yer alan ve geçerli olan maddelerindeki ilkelerin ihlal edilmesine son verilecek, bu bağlamda vatandaşın hak ve özgürlükleri yeniden tahsis edilecek.

MADDE 2: “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”

MADDE 6: “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.”

MADDE 7: “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. Bu yetki devredilemez.”

MADDE 8: “Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı (parlamenter sistemde Başbakan ve Bakanlar Kurulu) tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.”

MADDE 9: “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.”

MADDE 11: “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.”

MADDE 14: “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.”

MADDE 24: “Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.”

MADDE 25: “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.”

MADDE 26: “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.”

MADDE 28: “Basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.”

MADDE 34: “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”

MADDE 138: “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.”

MADDE 148: “Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı (parlamenter sistemde Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu) kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar.”


Parlamenter sistem:

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” ortadan kaldırılacak, yasama, yürütme ve yargı arasındaki güçler ayrılığına dayalı parlamenter sisteme geri dönülecek.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkileri arttırılacak. TBMM, 2018 referandumu öncesinde sahip olduğu yetkilerine yeniden kavuşacak.

Yürütme organı, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu olacak; Cumhurbaşkanlığı’nın yetkileri sınırlandırılacak.

Parlamenter sistem konusunda 2018 yılı referandumu öncesinde geçerli olan siyasi düzene geri dönülecek.


Düşünceyi ifade, medya, yayın, örgütlenme özgürlüğü:

Vatandaşların düşüncelerinden ve yayınlarından ötürü hukuka aykırı bir biçimde gözaltına alınması ve tutuklanması uygulamalarına son verilecek.

Hukuk dışı gözaltılara ve tutuklamalara yol açan bazı muğlak ve yoruma açık yasalar kaldırılacak, ceza yaptırımıyla ilgili yasalar, somut ve yoruma kapalı bir biçimde yeniden düzenlenecek.

Teröre ve şiddete başvurmadığı, terörü ve şiddeti teşvik etmediği sürece, tüm düşüncelerin ifade edilmesi ve medya yoluyla yayınlanması güvence altına alınacak.

Hakaret suçlarına sadece tazminat davaları bağlamında para cezası verilebilecek, bu suçlar hapisle cezalandırılmayacak, bu doğrultuda yasal düzenlemeler yapılacak.

“Cumhurbaşkanına hakaretle” ilgili yasa kaldırılacak.

Türkiye’nin tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uyulacak; AİHM’nin hak ve hukuk ihlalini tespit ettiği durumlarda, tutuklu durumda bulunan tüm “mahkumlar” serbest kalacak.

Vatandaşların dininden, mezhebinden, etnik kimliğinden, ana dilinden, ırkından ve felsefi görüşünden ötürü bireysel ve kültürel asimilasyona uğraması ve baskı altında tutulması önlenecek.

Medya iktidarın, muhalefetin ve siyasi partilerin yayın organları olmaktan çıkartılacak; medya ve siyasi partiler arasındaki güçler ayrılığı ilkesi korunacak; medya ve siyasi partiler arasındaki ticari anlaşmalar ortadan kaldırılacak ve yasaklanacak. Medya bağımsız olacak.

Medya organı sahiplerinin ticari faaliyetlerine sınırlamalar getirilecek. Medya organı sahipleri sadece medya organı üzerinden ticari faaliyet yürütebilecek, başka alanlarda ticari faaliyet yürütemeyecek. Medya organı sahiplerinin kamu ihalelerine katılmaları yasaklanacak.

Medya sadece kamu hizmeti verecek. Medya etiğine aykırı faaliyetlere yönelik ağır yaptırımlar getirilecek.

Bu doğrultuda idari ve yasal düzenlemeler yapılacak.

Anayasal çerçevede, örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm yasaklar kaldırılacak.

Dernek, vakıf, sendika, meslek odası, baro, birlik, kooperatif, siyasi parti örgütlenmeleri önündeki tüm engeller, anayasal çerçeve dikkate alınarak, kaldırılacak.


Laiklik:

Laiklik, dinin, devlet, siyaset, hukuk, eğitim işlerine müdahale etmemesi ve bu koşulla devletin de dindar vatandaşın dini inanç ve ibadet özgürlüğünü ve dinsiz vatandaşın felsefi görüşlerini ve yaşam tarzını güvence altına almasıdır.

Laiklik ilkesinin korunması konusunda tüm önlemler alınacak; devletin kurumlarındaki laiklik karşıtı örgütlenmelere ve kadrolaşmalara son verilecek.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, yargı kurumları, savcılıklar, mahkemeler ve ilgili kurumlardaki tüm laiklik karşıtı kadrolaşmalara son verilecek, devlet kadrolarının anayasal düzenle ve anayasadaki laiklik ilkesiyle uyumlu çalışması sağlanacak.

Siyasi söylemlerin dinselleşmesine karşı çıkılacak, bunu yapan siyasi partiler ve siyasetçiler her ortamda azami düzeyde ve etkili bir biçimde eleştirilecek.

Eğitimin ve dernek, vakıf gibi sivil toplum örgütlenmelerinin dinselleşmesi önlenecek, bu doğrultuda tüm önlemler alınacak ve yasal düzenlemeler yapılacak.


Dini hizmetler:

Dini hizmetler sadece Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilecek.

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki laiklik karşıtı kadrolaşmaya son verilecek ve Diyanet İşleri Başkanlığı anayasal sınırlar içerisinde hizmet verecek. Diyanet İşleri Başkanlığı, ayrımcılık yapmadan, tüm dinlere ve mezheplere hizmet edecek.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yetkilerinin ihlal edilmemesi, dini hizmet konusunda paralel yapıların ve koordinasyon karmaşasının oluşmaması ve laiklik karşıtı tarikatların ve cemaatlerin örgütlenmemesi amacıyla, derneklerin ve vakıfların dini hizmet vermesi yasaklanacak.

Vatandaşlar dininden, mezhebinden, felsefi görüşünden ve ona bağlı yaşam tarzından ötürü ayrımcılığa uğramayacak, baskı altına alınmayacak.

Farklı dinlerin, mezheplerin ve felsefi akımların bir arada uzlaşma içinde yaşaması sağlanacak, din, mezhep, felsefi görüş ve yaşam tarzı üzerinden kutuplaşmalara ve bölünmelere son verilecek.


Eğitim:

Eğitimin dinselleşmesine son verilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın dernek ve vakıf adı altında örgütlenen tarikatlar ve cemaatler ile işbirliği protokolleri iptal edilecek.

ÇEDES uygulaması iptal edilecek.

“Proje okulu” adı altında okullardaki bilimsel-laik yapının ve kurumsallığın ortadan kaldırılmasına son verilecek.

Tüm ülkede karma eğitim zorunlu olacak ve karma eğitim tartışmaya açılmayacak.

İmam Hatip Okulları yeniden, camilere imam ve illere, ilçelere müftü yetiştirmek işlevini gören meslek okullarına dönüştürülecek. İhtiyaç ötesi İmam Hatip okulları kapatılacak. İmam Hatip okulları, Öğretim Birliği yasasını ihlal eden okullar olmaktan çıkartılacak.

Yasa dışı Kuran kursları kapatılacak. Yasal Kuran kurslarına katılım için reşit olma yaşı (18) zorunlu hale getirilecek.

4+4+4 eğitim modeli kaldırılacak.

12 yıl eğitim zorunlu olmaya devam edecek.

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı verilip din dışındaki derslere ve disiplinlere de dini konuları ekleyen ve bu yolla eğitimin dinselleşmesine hizmet eden eğitim müfredatı iptal edilecek.

3.-12. yıllardaki zorunlu din dersi kalkacak; din dersi dinler tarihi formatında tüm dinleri ve mezhepleri kapsayacak biçimde, 6.-10. yıllarda seçmeli ders olacak; 11.-12. yılda zorunlu olacak; din dersi ve ahlak dersi ayrılacak; felsefe dersleri 6. yıldan itibaren her yıl zorunlu ders olacak; ahlak konusu ve etik (ahlak felsefesi), felsefe derslerinin içinde yer alacak.

Ezberci eğitime son verilecek; doğa bilimleri, sosyal bilimler, matematik, felsefe, dil, sanat alanındaki derslerde kavramaya öncelik verilecek, bu doğrultuda öğretmen yetiştirilen öğretmen okulları yeniden açılacak.

Atanmayan öğretmenlerin atamaları gerçekleştirilecek. Öğretmenlerin maaşları üç katına çıkartılacak.

YÖK kaldırılacak, üniversiteler yönetimlerinde özerk olacak, kararlar üniversite senatoları ve ilgili organları tarafından alınacak; YÖK denetimi yerine etkili iç denetim mekanizmaları çalıştırılacak. Tüm üniversitelerin anayasanın demokratik, laik, sosyal hukuk devletine uymaları sağlanacak, bu konuda yasal düzenlemeler yapılacak.

İhtiyaç ötesi İlahiyat fakülteleri ve İslami İlimler fakülteleri kapatılacak. İlahiyat fakülteleri, demokratik ülkelerdeki örnekler dikkate alınarak nicelik olarak sınırlandırılacak, nitelik olarak geliştirilecek.

Ülke çapındaki tüm devlet/kamu üniversiteleri ve okulları, nitelikli özel/devlet üniversitelerinin ve okullarının niteliklerine kavuşturulacak; vatandaş, nitelikli, kaliteli eğitimin alınması için paralı eğitime mahkum olmayacak. Kaliteli ve ücretsiz eğitimin ülke çapında yaygınlaşması ve kökleşmesi sağlanacak. Bu doğrultuda büyük bir eğitim seferberliği başlatılacak.

Köy Enstitüleri, günümüzün koşullarına göre güncellenerek yeniden açılacak. Buna ek olarak Kent Enstitüleri ve Kasaba Enstitüleri de güncel koşulların çerçevesinde kurulacak.

Eğitim seferberliği sadece iktidar dönemiyle sınırlandırılmayacak, iktidar olmadan önce muhalefet döneminde, CHP’nin öncülüğünde, dernekler ve vakıflar üzerinden, ülke çapında büyük bir eğitim seferberliği başlatılacak.

İlk aşamada tüm illerde ve ilçelerde, ikinci aşamada tüm köylerde, çeşitli alanlarda mesleki eğitimle vatandaşlık eğitiminin seminerler formatında bir arada verildiği “Meslek ve Vatandaşlık Okulları” açılacak.

Bir çeşit aydınlanma okulları işlevini görecek bu okullarda, belli bir mesleki eğitimle birlikte, vatan, vatandaşlık, anayasa, cumhuriyet, demokrasi, laiklik, sosyal devlet, adalet, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, yasama, yürütme, yargı arasında güçler ayrılığı, düşünceyi ifade, yayın ve örgütlenme özgürlüğü konularında dersler, seminerler verilecek.

Bu okullarda ders verecek eğitmenlerin yetiştirilmesi için, öncelikle, 81 ilde, sivil öğretmen/eğitmen okulları açılacak.


Kültür, sanat, bilim, felsefe:

Kültür, sanat, bilim, felsefe alanlarında gelişmelerin sağlanması için ülke çapında 81 ilde ve 900’ü aşkın ilçede bir seferberlik başlatılacak, bu alanlardaki çalışmaların büyük kentlere odaklanması önlenecek.

Temel eğitim ve yüksek eğitim alanlarında kültürün, sanatın, bilimin, felsefenin gelişmesi için özel düzenlemeler yapılacak.

Kültür, sanat, bilim ve felsefe alanında faaliyet gösteren derneklerin ve vakıfların artması teşvik edilecek, söz konusu derneklere ve vakıflara maddi ve lojistik desteklerin verilmesi sağlanacak.

Sendikaların, meslek odalarının ve birliklerinin kültür, sanat, bilim, felsefe alanlarında faaliyetler göstermesi teşvik edilecek.

Kültürel zenginlik ve çeşitlilik, sanatsal yaratıcılık, bilimsel, felsefi, sorgulayıcı, analitik ve yaratıcı düşünce, ülke çapında her yerde desteklenecek, teşvik edilecek.

Kültür-sanat etkinliklerine, konserlere ve festivallere uygulanan tüm yasaklar kalkacak.

Müzikli mekanlar üzerindeki hukuk dışı baskılar ve yasaklar ortadan kaldırılacak.


Ekonomi:

Ekonomik kalkınmanın ölçütü, gelir dağılımdaki dengesizliğin ortadan kaldırılması ve toplumda ekonomik adaletin sağlanmasıdır. Bu ancak, özel sektörün karşısında, güçlü bir kamu sektörünün olmasıyla, karma ekonomik modelin uygulanmasıyla olanaklıdır.

Ekonomik kalkınmanın sağlanması için, devlet, kamunun yararına, teknoloji, sanayi ve tarım alanlarındaki üretim ekonomisine yatırım yapacak.

Turizm, ulaşım, iletişim, finans, bankacılık gibi hizmet sektörünü kapsayan alanlarda da devlet, kamunun yararına, yatırımlarını arttıracak.

Bu alanlardaki kamu kurumlarının siyasallaşması önlenecek; bu kurumların gelir ve gider dengesi kurumu zarara uğratmayacak biçimde sağlanacak, kurumlar sürekli bağımsız denetimlerden geçecek.

Sadece özel sektöre bağlı olarak değil, kamu sektörüne bağlı olarak da büyüme hızının, ekonomik yatırımın artmasına özen gösterilecek.

Kamu kurumlarının özelleştirilmesine son verilecek, zarar eden kamu kurumlarının, zarar etmeyecek biçimde yeniden yapılandırılması sağlanacak.

1980 yılından sonra özelleştirilen tüm kamu kurumları, yeniden kamulaştırılacak.

Daha çok kazanandan daha çok vergi alınacak, orta sınıfın ve yoksul kesimin vergi yükü hafifletilecek.

Çalışanların haklarını koruyan sendikaların güçlendirilmesi sağlanacak. Toplu sözleşme ve grev hakkı konusunda çalışan kesimin lehine yasal düzenlemeler yapılacak.

Emeklilik yaşı, ekonomik veriler, yaşam süresi, nüfus artışı ve sağlık koşulları dikkate alınarak, birkaç yıl düşürülecek. Böylece vatandaşlar ileri yaşta çalışmak zorunda kalmayacak ve nüfus artışının yoğun olduğu ülkede gençler için de istihdam alanları açılacak.

Yoksulluk sınırının altında kalan bir emekli maaşı ve asgari ücret olmayacak.

Tüm vatandaşlar için ücretsiz ve nitelikli eğitim ve sağlık hizmetleri verilecek. Vatandaşlar kaliteli eğitim ve sağlık hizmeti alabilmek için, ücret ödemek zorunda kalmayacaklar.

Yaklaşık yedi bakanlığın bütçesine denk bir bütçesi olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi büyük bir oranda kesilecek; İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi belli bir oranda kesilecek; Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçesi, Yunanistan ile aynı oranda karşılıklı savunma bütçesi kesintisi anlaşması sağlanması durumunda, ulusal çıkarlara zarar vermeyecek biçimde ve oranda kesilecek; bu kesintilerin sonucunda oluşacak bütçe kalemi, Milli Eğitim Bakanlığı’na ve Sağlık Bakanlığı’na aktarılacak.

Örtülü ödenek kaldırılacak.

Yolsuzluklara karşı etkili denetim mekanizmaları kurulacak, mevcut denetim kurumlarının ve organlarının yetkileri arttırılacak.

Kamu ihale yasaları, usulsüzlüklerin, liyakat ilkesi ihlallerinin ve haksız rekabetin önlenebileceği biçimde yeniden düzenlenecek.

Bakanlıkların bütçeleri yeniden gözden geçirilecek, israfa yol açan bütçe kalemleri kesilecek, buralardan tasarruf edilecek.

Konut ve iş yeri yıllık kira artışlarına devlet tarafından, enflasyon oranı da dikkate alınarak, sınırlandırmalar getirilecek.

Kooperatifçilik desteklenecek.

Cari açığın kapatılması, ihracatın artması ve ithalatın azalması; enflasyonun düşmesi, fiyat artışlarının engellenmesi; devalüasyonun ortadan kalkması, Türk Lirası’nın değer kazanması; büyüme hızının artması; işsizliğin asgari düzeye çekilmesi; gelir dağılımdaki dengesizliğin ortadan kalkması, tüm bu yolların ve yöntemlerin bir bütün olarak devreye girmesiyle sağlanacak.


Tarım ve Hayvancılık:

Devletin, kamunun yararına, tarım ve hayvancılık sektöründe yatırım yapması sağlanacak. Sanayi kültürüne dayalı yaşamın yerine, eko-yaşam kültürünün giderek önem kazandığı bir dünyada, devletin ekonomi alanındaki en büyük yatırımları, tarım ve hayvancılık alanında sağlanacak.

Hem eko-tarıma, hem de çevre ve doğa dostu tarım teknolojisine yatırımlar arttırılacak.

Devlet bir yandan, bireysel olarak üretim yapan çiftçilere, toprak, sulama, yol, elektrik, makina, teknoloji gibi alanlarda altyapı desteği sağlayacak, bir yandan da, tarım ve hayvancılık alanında üretim yapan kamu kurumları kuracak.

Yurt dışından tarım ve hayvancılık ürünlerinin ithalatı, üretim ihtiyacı taleplerine ve verilerine göre sınırlandırılacak, yabancı tarım ve hayvancılık ürünlerinin ithalatı, önemli bir ölçüde yasaklanacak. Böylece yerli tarım ve hayvancılık ürünlerinin üretimi teşvik edilecek, yerli üretim korunacak.


Sanayi ve Teknoloji:

Devletin, kamunun yararına, hem iç tüketime hem de ihracata yönelik olarak, sanayi ve teknoloji sektöründe yatırım yapması sağlanacak.

Sanayi ve teknoloji kurumları, kent merkezlerinin dışında kurulacak; her tikel sanayi kurumu arasında, geniş boş alanlar olacak; fabrikalar ve üretim merkezleri tek bir alanda odaklanmayacak, yeni sanayi ve teknoloji kentleri ve bölgeleri kurulmayacak, sanayi ve teknoloji tesisleri, ülkenin 81 iline yayılacak ve dengeli bir biçimde, aralıklarla kurulacak.

Ulaşıma, iletişime, barınmaya, enerjiye, bilimsel gelişmeye yönelik sanayi ve teknoloji ürünlerinin üretilmesine öncelik tanınacak.

Bu çerçevede, otomobil, uçak, gemi, lokomotif, vagon, demiryolu, bilgisayar, mobil telefon, bilgi teknolojisi, nano-teknoloji, tıp teknolojisi, yapay zeka teknolojisi, tüm sanayi ve teknoloji ürünleri için kullanılabilecek elektrikli şarj araçları, beyaz eşya, su, rüzgar, güneş enerjisi ürünlerine ve bağlantılı ürünlere, ayrıca bu ürünlerin üretilmesi için gerekli ham madde ürünlerine; araştırma-geliştirme, inovasyon çalışmalarına ve yatırımlarına öncelik tanınacak.


Enerji ve Doğal Kaynaklar:

Petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıt enerjisine bağımlılık, önce asgari düzeye çekilecek, daha sonra aşamalı olarak kaldırılacak. Böylece, bir yandan, petrol ve doğal gaz ithalatından da doğan cari açığın kapatılmasına katkı sağlanacak, bir yandan da, bu yakıtların doğaya, çevreye, canlılara ve insana verdiği zararlar önlenmiş olacak.

Bu enerji kaynaklarının yerine, güneş, rüzgar ve su kaynaklı enerji teknolojileri, doğaya ve çevreye zarar vermeyecek biçimde geliştirilecek, üretilecek ve yaygınlaştırılacak.

Madencilik çalışmaları sınırlandırılacak, doğaya ve çevreye zarar veren, ağaç ve orman kesimleriyle sonuçlanan madencilik çalışmalarına son verilecek.

1980’den sonra özelleştirilen, ulusal ve uluslararası özel sektöre devredilen tüm madenler ulusallaştırılacak ve kamulaştırılacak.

Türkiye’nin her alandaki tüm doğal kaynakları, devletin kontrolünde ve denetiminde, kamunun hizmetine sunulacak.

Türkiye’deki tüm nükleer ve termik santraller, doğanın ve çevrenin korunması ve can güvenliğinin sağlanması amacıyla, aşamalı olarak, rüzgar, su, güneş kaynaklı enerjilerin devreye girmesiyle, kapatılacak.


Turizm:

Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Arap ülkelerine yönelik değil, Avrupa, Kuzey Amerika, Rusya, Doğu Asya ve Okyanusya’ya yönelik turizme öncelik verilecek.

Bu ülkelere yönelik turizm tanıtım çalışmaları hızlandırılacak, bu ülkelerin ilgili kurumlarıyla turizm alanlarında anlaşmalar yapılacak.

Deniz, güneş, gastronomi odaklı turizmle birlikte, kültür, uygarlık tarihi ve doğa turizmine yönelik açılımlar ve yatırımlar da yapılacak.

İhtiyaç analizleri de dikkate alınarak, kültürel ve siyasi açıdan daha gelişmiş olan ülkelerden nitelikli turistin ülkeyi ziyaret etmesi için gerekli tüm önlemler alınacak.


Ulaşım:

Ülkenin üç tarafının denizlerle çevrili olduğu dikkate alınarak, yıllarca ihmal edilen deniz ulaşımına yatırım yapılacak.

Yine yıllarca ihmal edilen demiryolu ulaşım sistemine büyük yatırımlar yapılacak, uygar ülkelerde söz konusu olduğu gibi, karayolu değil, demiryolu taşımacılığına öncelik verilecek. Bu çerçevede, Türkiye’nin 81 il merkezinin tamamına, demiryoluyla ulaşım sağlanacak.

Hava ve karayolu ulaşımında bugüne kadar sağlanan teknik kazanımlar korunacak. İnşa edilen havalimanlarının, otoyolların, köprülerin, tünellerin bakımları düzenli olarak yapılacak.

Köprülerden, tünellerden ve otoyollardan ücret alınması uygulamasına son verilecek, bu ulaşım yolları kamusal bir çerçevede hizmet verecek, bununla ilgili sözleşmeler yeniden düzenlenecek.

Ulaşım alt yapısının tamamı kamulaştırılacak.


İletişim:

İnternetin ve iletişim araçlarının tüm ülkeye, en ufak köylere ve kasabalara kadar ulaşması için gerekli girişimler yapılacak.

Başta mobil telefonlar olmak üzere, yerli iletişim teknolojisinin ve araçlarının kamu tarafından üretimi için bu alandaki teknolojik yatırımlara öncelik verilecek; uygun fiyatlara iletişim araçlarının satın alınabilmesi sağlanacak.

İletişim alt yapısının tamamı kamulaştırılacak.

İletişim alt yapısında bugüne kadar sağlanan tüm teknik gelişmeler korunacak ve bu alt yapının bakımları düzenli olarak gerçekleştirilecek.


Çevre ve Doğa:

Çevrenin ve doğanın korunması için büyük bir seferberlik başlatılacak.

Paris İklim Anlaşması’nın ölçütlerine ve koşullarına uyulacak.

Hazine arazilerinin imara açılmasına son verilecek, betonlaşma ve imarlaşma önlenecek, yeşil alanlar korunacak, aksi sonuçlar doğuracak olan imar planlarının çıkartılmaması için yasal önlemler alınacak, bu konuda ağır yaptırımlar uygulanacak.

Sanayi ve teknoloji tesislerinin doğaya ve çevreye zarar veren kimyasal atıklara neden olmaları, çevre ve doğa dostu teknolojilerle önlenecek; bu teknolojilere yatırım yapmayan ve kurallara uymayan sanayi ve teknoloji tesislerine yönelik, bu tesislerin kapatılmasına kadar varacak ağır yaptırımlar uygulanacak.

Doğaya, çevreye ve canlılara zarar veren petrol, doğal gaz, kömür gibi fosil yakıt enerjisine ve nükleer enerjiye aşamalı olarak son verilecek, bunun yerine rüzgar, güneş ve su kaynaklı enerji modellerine geçilecek.

Geri dönüşüm modellerinin ve tesislerinin geliştirilmesi ve yaygınlaşması sağlanacak.

Sahillerin ve kıyıların özel sektör tarafından kapatılması uygulamasına son verilecek, kıyılar ve sahiller, çevrenin korunması için gerekli önlemlerin alınması koşuluyla, halka açılacak.

Hayvan haklarına yönelik etkili yasal düzenlemeler gerçekleşecek, bu konudaki yaptırımlar ağırlaştırılacak.


Deprem:

Deprem riski yüksek olan fay hatları alanlarında yeni imarlaşmalar yasaklanacak, buna yönelik ağır yaptırımlar uygulanacak, yasal düzenlemeler yapılacak.

Deprem riski yüksek olan fay hatları alanlarındaki eski imar alanlarında, yapıların güçlendirilmesi sağlanacak, güçlendirilmesi olanaksız yapılar yıkılacak.

Bu konudaki yetkiler belediyelerden alınıp merkezi hükümete ve kurulacak olan Deprem ve Afet Bakanlığı’na devredilecek.

Deprem mevzuatına uymayan yapılaşmalar hem belediyeler hem de merkezi hükümet tarafından denetlenecek ve buna uymayanlara yönelik ağır yaptırımlar uygulanacak, bu çerçevede yeni yasal düzenlemeler yapılacak.


Ulusal Güvenlik ve Dış Politika:

Atatürk’ün, “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi esas alınarak, Türkiye’nin, ulusal çıkarların korunması doğrultusunda, dünyadaki tüm ülkelerle iyi ilişkiler içinde olması sağlanacak.

Din ve mezhep temelli dış politika anlayışına son verilecek. Emperyalizmin, ülkeleri din, mezhep ve etnik kimlik üzerinden bölmesine ve parçalamasına yönelik tüm önlemler alınacak.

Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısı korunacak. Bölücü terör örgütü PKK’nın ve onun uzantılarının ve IŞİD gibi köktendinci terör örgütlerinin ortadan kaldırılması için tüm önlemler alınacak; bu mücadelede istihbarat çalışmalarına ve teröre karşı mücadelede uzman özel kuvvet unsurlarının ve komando timlerinin etkin olmasına öncelik verilecek.

Suriye yönetimiyle anlaşma sağlanarak, teröre karşı işbirliğini içeren Adana Mutabakatı devreye sokulacak.

Türkiye’nin komşuları olan Suriye’nin, Irak’ın ve İran’ın toprak bütünlüğünün korunması sağlanacak.

Türkiye’nin diğer komşuları olan Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Bulgaristan ve Yunanistan ile iyi ilişkilerin geliştirilmesi sağlanacak.

Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ekonomik, siyasi, kültürel alandaki işbirliğinin ve ilişkilerin geliştirilmesi için özel bir özen gösterilecek.

Ermenistan’ın, Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tanıması ve Türkiye’ye yönelik saldırgan tavırlar içine girmemesi durumunda, Ermenistan ile diplomatik ilişkiler başlatılacak, sınır ve gümrük kapıları açılacak.

Yunanistan ile hava ve kıta sahanlığı, karasuları, tartışmalı adacıkların ve kayalıkların işgal edilmesi gibi sorunların çözülmesi için girişimlerde bulunulacak, Türkiye’nin bu alanlardaki haklarının ihlal edilmesine izin verilmeyecek.

Yunanistan ile savunma harcamalarının, karşılıklı olarak aynı oranda kısılması ve bu kısıntılardan oluşacak kaynakların, ülkelerin kendi ekonomilerinde, eğitim ve sağlık hizmetlerinde kullanılması doğrultusunda anlaşmaların yapılması için girişimlerde bulunulacak.

Kıbrıs sorununun, iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon ilkesine dayalı olarak çözülmesi konusunda girişimlerde bulunulacak.

İsrail ile ekonomik, siyasi, kültürel ilişkilerin geliştirilmesine özen gösterilecek.

Filistin’in uluslararası platformda bağımsız bir devlet olarak tanınması ve İsrail ile Filistin arasında barışın sağlanması konusunda girişimlerde bulunulacak.

Avrupa Birliği üyeliği temel bir hedef olarak korunmakla birlikte, AB üyeliği için Türkiye’nin egemenlik haklarından bir taviz verilmeyecek. AB üyesi ülkelerle ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda işbirliğinin ve ilişkilerin geliştirilmesine özen gösterilecek.

Türkiye, Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirecek.

Britanya, Norveç, İsviçre, İzlanda, Kanada, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda gibi AB üyesi olmadığı halde dünyanın gelişmiş ve demokratik ülkeleri arasında olan ülkelerle, ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda işbirliğinin ve ilişkilerin geliştirilmesine özen gösterilecek.

Avrupa’da AB üyesi olmayan ancak tarihsel ve kültürel bağlarımızın yoğun olduğu Bosna-Hersek, Arnavutluk, Sırbistan, Makedonya, Karadağ gibi Balkan ülkeleriyle ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda işbirliğinin ve ilişkilerin geliştirilmesine özen gösterilecek.

Amerika Birleşik Devletleri ile ekonomik, siyasi ve kültürel alandaki işbirliğinin ve ilişkilerin geliştirilmesi sağlanacak, ancak bu işbirliği ve ilişkiler, Türkiye’nin ulusal çıkarlarına ve egemenlik haklarına zarar vermeyecek biçimde düzenlenecek.

Türkiye, NATO üyeliğinin getirdiği yükümlülükleri yerine getirmekle birlikte, NATO’daki veto hakkını daha etkili kullanacak; NATO’nun edilgen bir üyesi olmaktan çıkıp, etkili bir üyesi olacak; Türkiye’nin ulusal çıkarlarına zarar verecek kararların NATO’dan çıkması engellenecek; dünyadaki güvenlik riskinin artmasına neden olan “NATO’nun genişlemesi” stratejisine son verilmesi için girişimlerde bulunulacak.

Avrupa Birliği’nin, ABD’den bağımsız olarak, kendi güvenlik ve savunma örgütünü kurması teşvik edilecek ve bu doğrultuda adımlar atılacak.

Türkiye, Rusya ve Çin ile ekonomik, siyasi ve kültürel alanlardaki ilişkileri ve işbirliğini geliştirecek.

Rusya ile ortak bir denizin paylaşılması ve Rusya’nın Türkiye ile aynı bölgede bulunması nedeniyle, Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesine özel bir özen gösterilecek.

Bu çerçevede, Karadeniz’de kıyısı bulunan Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan ile ilişkilerin geliştirilmesi için de özel bir özen gösterilecek.

Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenlik hakları korunacak.

Orta Asya’daki Türki cumhuriyetlerle, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan ile ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi için özel bir özen gösterilecek.

Başta Brezilya, Arjantin, Venezuela, Peru, Kolombiya, Küba, Şili, Meksika olmak üzere, Orta ve Güney Amerika ülkeleriyle ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi sağlanacak.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da, körfez bölgesi ülkelerinden ziyade, İran, Mısır, Ürdün, Lübnan, Cezayir, Fas ve Tunus ile ilişkilerin geliştirilmesine öncelik tanınacak.


Göç:

Türkiye’deki demografik mühendislik, Anadolu-Trakya kültürünün Arap kültürü tarafından asimilasyona uğratılması ve laiklik karşıtı hareketlerin göç üzerinden desteklenmesi çalışmalarına son verilecek.

Türkiye’deki yasadışı ve geçici göçmenlerin, resmi sayılara göre yaklaşık 5 milyon, gayri resmi sayılara göre 8 milyona yakın göçmenin, 2 yıl içinde ülkelerine dönmeleri sağlanacak.

Türkiye’ye en fazla göçmen veren ülkelerin ekonomik ve siyasi açıdan gelişmeleri için, ABD’nin, AB’nin ve Britanya’nın desteğinin alınması doğrultusunda girişimlerde bulunulacak; ABD’nin, AB’nin ve Britanya’nın bu ülkelerde uyguladığı emperyalist politikalara son verilmesi, dünyadaki ülkeler arası ekonomik ve siyasi dengesizliklerin son bulması için yoğun çalışmalar başlatılacak.

Sınır güvenliği azami düzeyde sağlanacak. Suriye, Irak, İran sınırındaki Sınır Fiziki Güvenlik Sistemleri çok boyutlu olarak azami seviyede geliştirilecek; göçle ilgili ortaya çıkan yeni koşullar da dikkate alınarak, Ottowa Antlaşması’ndan çekilmek için girişimlerde bulunulacak; sınır koruma birliklerinin personel, araç, gereç ve teçhizat ihtiyaçları azami düzeyde karşılanacak.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının, konut satışı üzerinden satılması işlemine son verilecek.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanların taşınmaz mal ve mülk satın almaları yasaklanacak.

Daha önce Arap körfez ülkelerindeki yabancılara satılan taşınmaz mallar kamulaştırılacak. Bu nedenle Arap körfez ülkeleri vatandaşlarının ve kurumlarının uğradığı zarar uzun vadede kademeli olarak tanzim edilecek.

Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Afganistan, İran gibi laiklik karşıtı, köktendinci, şeriatçı ülkelerin vatandaşlarına vize uygulanacak; söz konusu vize uygulamaları yoğun bir denetime ve soruşturmaya tabi tutulacak.


Sağlık:

Ülke çapındaki tüm devlet/kamu hastaneleri, nitelikli özel/devlet hastanelerinin niteliklerine kavuşturulacak; nitelikli, kaliteli sağlık hizmetinin alınması için paralı sağlık hizmetinin zorunlu hale gelmesine son verilecek.

Kaliteli ve ücretsiz sağlık hizmetinin ülke çapında, 81 ilde ve 900’ü aşkın ilçede yaygınlaşması ve kökleşmesi sağlanacak. Bu doğrultuda büyük bir sağlık seferberliği başlatılacak.

Şehir hastaneleriyle ilgili kazanımlar korunacak, ancak bu hastanelerin devleti zarar uğratması önlenecek, bu doğrultuda yeni düzenlemeler yapılacak.

Devlet hastanelerinde doktorların, hemşirelerin ve sağlık görevlilerinin maaşları üç katına çıkartılacak.


Yerel yönetimler:

İlçe yönetimlerinin büyükşehir ve il merkezi yönetimlerinden bağımsız olmaları yeniden sağlanacak, ilçe yerel yönetimleri özerk olacak.

Altyapı hizmetlerinde il merkezi ve ilçe yönetimlerinin yetkileri arttırılacak, merkezi hükümetten bağımsız olmaları sağlanacak.

İmar planları ve inşaat ruhsatları konusunda belediyelerin yetkileri sınırlandırılacak, bazı yetkiler merkezi hükümete devredilecek.

Yerel yönetimler, su, kanalizasyon, çöp, doğal gaz, yol, metro, ulaşım gibi altyapı unsurlarının sağlanmasına, çevrenin ve doğanın korunmasına, yeşil alanların ve parkların arttırılmasına, kültür, sanat, bilim, felsefe alanında etkinliklerin düzenlenmesine öncelik verecekler.


Kadınlar, gençler ve çocuklar:

Kadınların ve gençlerin siyasette, bürokraside, özel sektörde, kamu sektöründe, çalışma yaşamında daha etkin ve yaygın olması sağlanacak.

Kadınların üzerindeki baskıların ve kadına yönelik şiddetin engellenmesi için bütün önlemler alınacak.

İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanacak.

İnsanların cinsel tercihlerine nedeniyle baskı altına alınmasına son verilecek.

Çocukların aile içinde ve dışında istismar edilmelerine, taciz edilmelerine ve şiddet görmelerine yönelik tüm önlemler alınacak, bu konuda büyük bir seferberlik başlatılacak, buna yönelik ağır yaptırımların ve cezaların uygulanmasına yönelik yeni yasal düzenlemeler yapılacak, yeni denetim mekanizmaları kurulacak.